Yemek borusunun
devamı olan mide normalde karın boşluğu içinde bulunur. Mide fıtığı
demek karın boşluğu içerisinde bulunan midenin bir bölümünün göğüs boşluğuna
doğru kayması halidir.
Göğüs ve karın
boşluğumuzu ayıran kubbe şeklindeki kas tabakasına “Diyafragma” denir. Mide;
diyafragma kasının tam orta kısmındaki küçük bir açıklığından yemek borusunun
devamı olacak şekilde karın boşluğu içinde konumlanmıştır. Göğüs boşluğu
solunum fonksiyonu nedeniyle vakum etkisi yaptığı için karın boşluğundaki
organlardan başta mide olmak üzere çekmeye çalışır. Dolayısıyla mideyi karın
boşluğunda tutan güç diyafragma kası ve mideyi karın boşluğunda askı şeklinde
tutan bağlardır.
Genetik
yatkınlık ve yaşlanma zaman içinde bu kasların ve bağların zayıflamasına neden
olduğu için özellikle 45-50 yaşından sonra insanların yarısından fazlasında
midenin yemek borusuna yakın olan kısmı göğüs boşluğuna doğru kayarak mide
fıtığına yol açar. Öte yandan karın
içi basıncını artışına yol açan kronik kabızlık, ağır kaldırma, kronik öksürük,
sigara kullanımı ve obezite gibi durumlar da mideyi karın boşluğunda tutan kasların
zayıf düşmesine yol açtığı için mide fıtığına yol açabilir.
Ayrıca son
yıllarda obezitenin tedavi için sıkça yapılan tüp mide ameliyatı
sonrasında mide fıtığı ve reflü oldukça yaygın bir sorun olarak
görülmektedir. Bunun nedeni tüp mide ameliyatı sonrasında mideyi karın
içinde tutan asıcı bağ dokusunun bozulması ve ince uzun biçimde tüpleşen
midenin göğüs boşluğuna daha kolay kaymasından kaynaklanır.
Mide fıtığına
bağlı rahatsızlık reflü ile ortaya çıkar. Reflü mide içeriğinin yemek borusuna
doğru geri kaçması demektir. Mide fıtığı olanların çoğunda reflü durumu
da görülür. Reflü en çok göğüste yanma, ekşime, ağıza acı su gelmesi,
gece öksürükleri ve ses kısıklığı gibi belirtiler ile kendini gösterir.
Dolayısıyla reflü olmadığı durumlarda mide fıtığı belirti vermez.
Çok nadiren mide fıtıkları sıkışarak şiddetli karın ağrısı, bulantı ve
kusmaya neden olabilir.
Şikayete yol
açmayan çoğu mide fıtığı çoğunlukla başka bir sebeple göğüs ve karın
bölgesine yönelik çekilen bilgisayarlı tomografi görüntülerinde ortaya çıkar. Reflü
benzeri şikayeti olanlarda ise mide fıtığının olup olmadığı
gastroskopi denilen üst sindirim sistemi endoskopisi sırasında saptanır.
Mide Fıtığı
(Hiatal Herni) Nasıl Tedavi Edilir?
Mide fıtığı
teşhis edilmiş ancak reflü şikayetleri yoksa tedavi etmeye gerek yoktur.
İstisnası fıtığın sıkışması durumudur. Çünkü fıtık sıkışması acil tedavi
edilmesi gereken bir hastalıktır.
Mide fıtığı
ile birlikte reflü şikayetleri varsa öncelikle beslenme değişikliğine
gidilmelidir. Kişi reflü şikayetlerini arttıran yiyecek ve içecekleri fark edip
not etmelidir. Reflüyü azaltmak için aşırı yemeden kaçınmalı ve yatmadan birkaç
saat önce beslenmemelisiniz. Mide asidini azaltan ilaçlardan fayda görenler bu
tür ilaçlardan da destek alabilirler.
Mide Fıtığı (Hiatal Herni) Ne Zaman Ameliyat Edilmelidir?
Mide fıtığı
ameliyatına karar vermeden önce mutlaka yemek borusu ve mide endoskopi yardımı
ile kontrol edilmelidir. Yemek borusunun mide ile birleştiği yerde kızarıklık
ve ülserler reflü kanıtıdır. Endoskopi kontrolünde mide fıtığının boyutu
da kolaylıkla tespit edilebilir. İlaç desteği ve beslenme kontrolüne rağmen reflü
şikayetleri devam eden ve bu yüzden yaşam kaliteleri bozulan kişilere mide
fıtığı ameliyatı planlanmalıdır.
Mide Fıtığı
(Hiatal Herni) Nasıl Ameliyat Edilir?
Mide fıtığı
ameliyatı laparoskopik cerrahi yani kapalı yöntemle yapılmalıdır. Ameliyat
kamera eşliğinde dört beş adet 5mm ila 10mm arasındaki küçük kesilerden
gerçekleştirilir. Ameliyat esnasında göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşan mide
karın içine doğru çekilir ve diafragma gevşekliği güçlendirilir. Daha sonra
midenin en geniş yeri olan fundus kısmı yemek borusunun etrafına bir manşon
gibi sarılarak mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışı engellenir. Bu
ameliyata “nissen fundoplikasyon” ismi verilir. Nissen fundoplikasyon ameliyatı
hem mide fıtığının tamiri hem de reflünün engellenmesi için oldukça etkin bir
ameliyat yöntemidir.